ehlibeyt.com internet
sitesinde yer alan tüm
içerikler 'ehlibeyt.com'
kaynak gösterilerek
kullanılabilir.






AKABE BİATLERİNDE HZ. ALİ

Resul-i Ekrem Taif dönüşü, müşriklerin işkence ve zulümlerini
arttırmalarından yılmamış Ukaz, Mecenne, Zülmecaz panayırları-
na gelen kabileleri İslam'a davet etmeyi sürdürmüştür.

Bi'set'in 11. yılında hac mevsiminde Allah Resulü 6 kişiden olu-
şan Medineli bir kafile ile görüştü. Medine'nin Hazrec kabilesin-
den olan bu kafileye Resulüllah İslam'ı anlattı. Onlar da şahadet
getirerek Müslüman oldular.




RESULÜLLAH'IN HİCRETİNDE HZ. ALİ / 1

Ebu Tâlib'in ölümünden sonra Kureyş'in Allah Resulü'ne ve
Müslümanlara yönelik baskı ve işkenceleri iyice artmıştı. Resulül-
lah bu şartlar altında on üç yıl mücadele etti.672

Allah'ın bir lütfu olarak, bu dönemde Medine'nin Evs ve Haz-
rec kabileleri İslam'ı kabul etmişlerdi. Medineli Müslümanlar
Resulüllah'a biat ettiler ve kendi kadın ve çocuklarını korudukları
gibi Hz. Peygamberi de koruma ve himaye etme sorumluluğunu
üstlendiler. Bu olaya İkinci Akabe Biatı denir.673

Kureyş'in ileri gelenleri Medine'nin İslam için bir yurt olacağını
anlamışlardı. Bu duruma bir çözüm bulmak için Darü'n-Nedve'de
toplandılar. Bu toplantıda bazıları Hz. Peygamberi sürgün etmeyi
veya hapsetmeyi teklif ettiyseler de bu teklif kabul görmedi. So-
nunda O'nu öldürmeye karar verdiler. Ancak Hz. Muhammed'i öl-
dürmek kolay değildi.




RESULÜLLAH'IN HİCRETİNDE HZ. ALİ / 2

Daha sonra Resulüllah Hz. Ali'yi kucakladı ve ikisi de ağlamaya
başladı. Hz. Peygamber Hz. Ali'nin tavrına olan sevincinden, Hz.
Ali de Resulüllah'dan ayrılacağı için ağlıyordu.682

Mekke'den ayrıldıktan sonra Sevr Mağarası'na giden ve orada
3 gün konaklayan Hz. Peygamber yola çıktı ve Rebiü'l-evvel ayı-
nın on ikinci günü Medine yakınlarındaki Kuba'ya vardı. Ve birkaç
gün orada kaldı.683

Ebu Bekir ısrarla Hz. Peygamber'in Yesrib'e hareket etmesini
istediği halde Hz. Peygamber bunu kabul etmedi ve Ebu Bekir'e
şöyle buyurdu:

"Ali, Beni canıyla korumuştur. O, Ehl-i Beyt'imin en hayırlı-
sıdır. Amcamın oğlu ve kardeşimdir. Ali gelinceye kadar buradan
ayrılmayacağım."684




HZ. ALİ'NİN HİCRETİ / 1

Resulüllah Kuba'da bulunduğu sırada Ebu Vakıd El-Leysi aracı-
lığıyla Hz. Ali'ye yola çıkmasını ve bir an önce kendisine yetişme-
sini söyleyen bir mektup gönderdi.

Hz. Peygamber'in mektubu kendisine ulaşınca Hz. Ali birkaç
binek satın aldı ve hicret için hazırlık yaptı. Kendisiyle yola çıka-
cak Müslümanlara, gizlice yola çıkmalarını ve yanlarına taşınması
zor şeyler almamalarını emretti.

İbn-i Şehraşub şöyle yazıyor:

"Hz. Abbas, Hz. Ali'nin, kadınları da yanına alarak düşmanların
tehlikesine rağmen Mekke'yi terk edeceği haberini alınca koşarak
Hz. Ali'nin yanına geldi ve O'na şöyle dedi: 'Hz. Muhammed gizli-
ce Mekke'yi terk etti. Bunun üzerine Kureyşliler O'nu bulmak için
Mekke'nin ve O'nun etrafının altını üstüne getirdiler. Peki, Sen ai-
len ile birlikte nasıl düşmanın gözü önünde Mekke'yi terk edecek-
sin? Onların Sana engel çıkacağını bilmiyor musun?' Hz. Ali amca-
sı Hz. Abbas'a cevaben şunları söyledi: 'Dağda Hz. Peygamber ile
mülakat ettiğim gece O Bana, Ben-i Haşim'in kadınlarını da alarak
hicret etmemi emretti. Ve Beni bundan sonra Sana bir zarar gelme-
yecek diye müjdeledi. Benim Allah'a itimadım ve Hz. Ahmed'in
sözüne imanım var. Ve O'nun yoluyla Benim yolum aynı. Bu yüz-
den gündüz vakti Kureyşliler'in önünde Mekke'yi terk ediyorum.'




HZ. ALİ'NİN HİCRETİ / 2

Sonra kendisi yaya olduğu halde, atlılara doğru saldırdı. Atlılar
korkuyla O'nun önünden kaçıştılar. " Ey Ebu Tâlib'in oğlu! Bize
saldırmaktan vazgeç" dediler. Hz. Ali bunun üzerine, "Ben karde-
şim ve amcamın oğlu Resulüllah'ın yanına gidiyorum. Kim etini
doğramamı ve kanını dökmemi istiyorsa Bana yaklaşsın" dedi. At-
lılar elleri boş geri dönerken, Hz. Ali ve yanındakiler tekrar yola
koyuldular. Nihayet Dacnan köyüne vardılar. Orada kendilerine
zayıf Müslümanlardan oluşan bir grup katıldı. Geceyi orada geçir-
diler. Gece boyunca kendisi ve Haşimoğulları'nın kadınları ayakta,
oturarak ve yanları üzerine yatarak namaz ve Allah'ı zikirle meşgul
oldular.




HZ. ALİ HZ. PEYGAMBER'İN KARDEŞİDİR

Hicret'ten sonra Resulüllah, ilk olarak Evs ve Hazrec kabile-
leri arasında kardeşlik bağı kurdu. Bu iki kabile, Medine'nin yer-
lisiydi ve uzun yıllardır aralarında kin ve düşmanlık vardı. Hz.
Peygamber'in uygulamasıyla bu iki kabile kardeş oldular.
Hz. Peygamber, ikinci olarak Ensar ve Muhacirler arasında kar-
deşlik akdi yapılmasını emretti. Bu şekilde Muhacir'le Ensar kar-
deşlik akdi yapıp, birbirinin elini sıktı. İslam tarihçilerinin yazdı-
ğına göre: "Bir gün Hz. Peygamber ayağa kalktı ve ashabına Allah
yolunda hepiniz ikişer ikişer kardeşlik akdi yapın" buyurdu.

Hz. Peygamber, ashabı arasında bu kardeşlik uygulamasını
başlatınca, Ebu Bekir ile Ömer'i ve Osman ile Abdurrahman b.
Avf'ı kardeş ilan etti. Ancak Hz. Ali'yi bunlardan hiçbiri ile kardeş
yapmadı."699




BEDİR'DE HZ. ALİ / 1

Müslümanların Medine'ye hicretinden sonra, Mekke müşrikleri
bir yandan Mekke'de kalan zayıf Müslümanlara eziyet ediyor ve
Mekke'den ayrılmalarına izin vermiyor, diğer yandan da Medine'yi
ciddi bir ekonomik muhasara altında tutuyorlardı.702

Müşrikler Medine'ye yiyecek taşınmasını yasakladılar ve ticaret
kervanlarını engellemeye başladılar. Bu iktisadi baskı uzun zaman
sürdü. Öyle ki Medine halkı gıda maddesi temin edebilmek için
Kızıldeniz kıyılarına kadar gitmek zorunda kalıyorlardı.703

Ebu Cehil, Hz. Peygambere hakaret dolu bir mektup göndermiş
ve Kendisini tehdit etmişti.704




BEDİR'DE HZ. ALİ / 2

Henüz savaş başlamadan Kureyş savaşçılarından Utbe (Ebu
Süfyan'ın eşi Hind'in babası, Muaviye'nin dedesi), Şeybe (Utbe'nin
kardeşi) ve Velid (Utbe'nin oğlu, Muaviye'nin dayısı) savaş alanı-
nın ortasına gelip kendilerine denk savaşçılar istediler. Ensar'dan
üç kişi karşılarına çıktı. Ancak Kureyşliler kabul etmedi ve şöyle
dediler: "Ey Muhammed! Kavminizden, şanımıza uygun kişileri
bize gönder."

Bunun üzerine Resulüllah Ben-i Haşim'e döndü ve şöyle buyur-
du: "Kalkın ve bâtıl ile savaşın. Onlar Allah'ın nurunu söndürmek
istiyorlar."709




UHUD SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 1

Kureyş'in ileri gelenlerinin çoğu Bedir'de öldürülmüş, Mekkeli-
ler ağır bir yenilgiye uğramışlar, ciddi bir ruhi çöküntü içine girmiş-
lerdi. Kaybettikleri itibarlarını tekrar kazanmak ve ölenlerin intika-
mını almak için Kureyşliler Medine'ye saldırı kararı aldı. Bedir'in
üzerinden bir yıl geçmeden Kureyş hazırlıklarını tamamladı.
Amr. b. As ve birkaç kişi Kenane ve Sakif kabilelerini orduya
katmak işini üstlendiler. Neticede sayıları üç binin üzerinde olan
müşrik ordusu, Hicret'in 3. yılının Şevval ayında Medine'ye doğru
yola çıktı.

Hz. Peygamber bu gelişmeyi haber alınca, derhal askerî bir şûra
oluşturdu ve savaş taktiği hakkında onlara danıştı. Şûra üyelerinin
çoğunluğu İslam ordusunun Medine'nin dışına çıkarak düşmanla
savaşması gerektiği görüşündeydiler. Bunun üzerine Hz. Peygam-
ber Cuma namazını eda ettikten sonra beraberindeki 1000 kişiyle
beraber Medine'den çıktı. Sancağı Ali b. Ebi Tâlib'e verdi. Bu ara-
da meşhur münafık Abdullah bin Selül kendisine uyan 300 kişiyle
yarı yoldan geri döndü.715




UHUD SAVAŞI'NDA HZ. ALİ / 2

İbn-i Esir, Tarih'inde şöyle yazıyor:

"İslam Peygamberi saldırmak üzere olan bir müşrik grubu gö-
rünce Hz. Ali'ye 'onlara saldır' buyurdu. Hz. Ali, Hz. Peygamberin
emri gereği onlara saldırdı. Bir kaçını öldürerek bozguna uğrattı.
Hz. Peygamber başka bir grubu gördü ve Hz. Ali'ye 'saldır onla-
ra' diye emir verdi. Hz. Ali de üzerlerine saldırıp, bir kısmını öl-
dürdü. Bir kısmını devre dışı bıraktı. Bu sırada vahiy meleği Hz.
Peygambere, 'Bu Ali'nin gösterdiği fedakârlıkların en üstünüdür'
deyince Resulüllah, 'O Bendendir, Ben de O'ndanım' buyurdu. O
anda gökten, 'Ali gibi kahraman, Zülfikar gibi kılıç yoktur' nidası
duyuluyordu."723




UHUD SAVAŞI'NIN ARDINDAN

Resulüllah Medine'ye dönünce, kılıcını kızı Fâtımâ'ya verdi.
"Kızım, şunun üzerindeki kanı yıka" buyurdu. Hz. Ali de kılıcını
O'na verdi. Hz. Ali'nin eli omuzlarına kadar kana boyanmıştı. Re-
sulüllah Hz. Fâtımâ'ya hitaben şöyle dedi:

"Bunu al ey Fâtımâ! Kocan kendine düşeni yaptı. Allah O'nun
kılıcıyla Kureyş'in ulularını öldürdü."729

Hamidi, "Cem'un Beyn'es-Sahihayn"da, Halebi ise, "Sıret-ü
Halebiye"de (c. 3, s.123) şöyle yazıyor:

"Huneyn günü Hz. Ali ve Hz. Abbas, Allah Resulü'nün önünde,
Abdullah b. Mes'ud solunda savaşıyordu. Ebu Süfyan b. Haris ise
Hz. Peygamberin merkebinin yularını tutuyordu."730




İMAM ALİ'NİN HZ. FÂTIMÂ İLE EVLİLİĞİ HZ. FÂTIMÂ'NIN KISA BİYOGRAFİSİ

Fâtımâ-tü'z-Zehra, Mekke'de Bi'set'in 5. yılında dünyaya geldi.
Annesi, İslam tarihinde Büyük Hatice olarak anılan Hatice bint-i
Huveylid'dir. Hz. Fâtımâ Hicret'in 11. yılında, Allah Resulü'nün
vefatından iki veya üç ay sonra Medine'de vefat etmiştir.732

Allah Resulü'nün Mekke'deki acı ve meşakkat dolu günlerinde,
Hz. Fâtımâ'nın doğumu vahiy evine bir huzur ve muhabbet getir-
mişti. Allah Resulü Hz. Fâtımâ hakkında şöyle buyuruyordu: "O
Benim ruhumdur. O'nu kokladıkça cennetin kokusunu alıyorum."733






 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21 
X