ehlibeyt.com internet
sitesinde yer alan tüm
içerikler 'ehlibeyt.com'
kaynak gösterilerek
kullanılabilir.






HZ. ALİ'NİN ŞEHADETİ

Muaviye, Hz. Ali'nin otoritesini sarsmak maksadıyla Hz. Ali'nin
vefatına kadar çeşitli askerî faaliyetlere girişti. H. 39'da Kûfe'ye,
Medain'e, Enbar'a, Hicaz'a, Yemen'e ordular gönderdi. Ve Hz.
Ali'nin taraftarlarına baskın düzenlemelerini, silahlı askerlerle kar-
şılaşırlarsa saldırmalarını, ancak üzerlerine büyük bir ordu gönde-
rilirse hemen kaçmalarını emretti.1285

Hz. Ali bunu duyunca minbere çıktı ve halkı savaşmaya teşvik
etti. Ancak istediği, hareketliliği göremedi.

Hz. Ali hayatının bu son dönemlerinde Ammar b. Yâsir, gibi en
yakın dost ve yardımcılarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor ve
şöyle diyordu:

"Sıffin'de kanları dökülen kardeşlerimiz bugün yaşamadıkları,
lokmalar yutmadıkları ve su içmedikleri için zararda değildirler.
Allah'a yemin erim ki, onlar Allah'a kavuştular. Ve Allah onların
mükâfatlarını eksiksiz vermiş, onları yaşadıkları korkulardan sonra
güvenlik yurduna koymuştur. Nerede yola dizilen ve hak üzere yü-
rüyen kardeşlerim? Nerede Ammar? Nerede İbn Teyhan? Nerede
Zü'ş-Şehadeteyn? Nerede onlar gibi samimi bir niyet üzere ahidle-
şen ve günahkârlara karşı başlarını ortaya koyan yiğitler?.."




HZ. ALİ'YE KOMPLO DÜZENLENİYOR

Hariciler'den Abdurrahman b. Mülcem, Bürek b. Abdullah,
Amr b. Bükeyr Mekke'de bir toplantı düzenlediler. Ve Nehrevan
Savaşı'nda öldürülen arkadaşlarının intikamını almak için Hz.
Ali'nin, Amr b. As'ın ve Muaviye'nin öldürülmesine karar verirler.
Hz. Ali'nin İbn Mülcem, Muaviye'nin Burek b.Abdullah, Amr. b.
As'ın Amr. b. Bukey tarafından öldürülmesi konusunda antlaşma-
ya vardılar.

Kılıçlarını zehirleyerek H.40 yılının Ramazan ayında planlarını
gerçekleştirmek üzere ayrılırlar. 1294

İbn-i Mülcem ve yanındaki birkaç arkadaşı Ramazan'ın 19. ge-
cesi geldiğinde kılıçlarını gizleyip maksatlarını gerçekleştirmek
üzere Kûfe Mescidi'ne gittiler. 1295




HZ. ALİ'NİN VASİYETİ

Hz. Ali, oğullarına şu vasiyeti yazdırdı:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Bu, Ali b. Ebi Tâlib'ın vasiyetidir ki, o, Allah'tan başka ilah ol-
madığına, O'nun ortaksız olduğuna, Hz. Muhammed'in de O'nun
kulu ve elçisi olduğuna şahadet eder. Müşrikler hoşlanmasa da di-
nini bütün dinlerden üstün kılmak üzere Peygamberini doğru yol
ve hak dinle gönderen Allah'tır. Namazım, ibadetlerim, hayatım ve
ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yok-
tur. Ben böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim. Ey
Hasan, ey bütün oğullarım ve ailem, takva sahibi olmanızı, ancak
Müslüman olarak ölmenizi size vasiyet ediyorum. Hepiniz top-
luca Allah'ın ipine sarılın, dağılmayın. Çünkü ben, Ebu'l Kasım
(s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim: 'İnsanların arasını bulmak,
onları barıştırmak, namazdan da oruçtan da daha faziletlidir.'




HARİCİLER'İN DOĞUŞU

Esasen, Hariciler'in Hz. Ali'ye olan muhalefetleri henüz Sıffin
Savaşı devam ederken kendini göstermeye başlamıştı.

Taberi'nin naklettiğine göre, Hz. Ali Ebu Musa'yı hakem ola-
rak göndermeye karar verince Hariciler'den bir grup O'na gelerek,
"Hüküm ancak Allah'a aittir. Kararından dön, işlediğin hatadan
tevbe et ve bizimle birlikte düşmana karşı çık" dediler. Bunun üze-
rine Hz. Ali, "Ben bunu daha önce sizden istemiştim. Fakat Bana
karşı geldiniz. Artık karşı tarafla aramızda yazışma oldu. Şartlar
ileri sürüp, sözler vererek anlaşma yaptık. Ayrıca Allah, 'Ahid-
leştiğiniz zaman, Allah'ın ahdini yerine getirin. Allah'ı kendinize
kefil kılarak pekiştirdiğiniz yeminlerinizi bozmayın...' 1304 buyur-
muştur" cevabını verince, Hariciler ısrarla O'ndan yaptığı günah
için tevbe etmesini istemişlerdir. Hz. Ali, "Bu günah değil ancak
görüşte acizlik ve fiilde zaaftır. Ben bunu size daha önce bildir-
miş ve sizi bundan sakındırmıştım" deyince, Hariciler eğer bu işten
dönmezse kendisini öldürmekle tehdit etmişlerdir." 1305




HARİCİLER'İN HZ. ALİ'YE KARŞI ÇIKMA SEBEPLERİ

Hariciler belli başlı birkaç meselede Hz. Ali'ye muhaliftiler:

1- Hz. Ali'nin tahkimname metni yazılırken Emirü'l-mü'minin
sıfatını Muaviye ve yandaşlarının isteğiyle sildirmesi ki böylece
Iraklılar -yani Hz. Ali'nin ordusu- Şamlıların aslında isyancı olduk-
larını öğrendiler. Hz. Ali, tahkimname metni yazılırken "Emirü'l-
mü'minin" sıfatının yazılmasında bir süre ısrar etmiş ancak ordu-
sundan barış isteyenlerin de baskısıyla bunu kabul etmek zorunda
kalmıştır. Burada Peygamberimizin Hudeybiye barışı yapılırken
Hz. Ali'ye söylediklerini de hatırlatmak gerekir. Bilindiği gibi
Resulüllah Mekkeli müşriklerle barış yaparken, Kureyş'in elçisi
Süheyl b. Amr anlaşma metnine "Muhammed'ün Resulüllah" iba-
resinin yazılmasını istememiştir. Metni yazmakta olan Hz. Ali 'Re-
sulüllah' yazısını silmek istemeyince Peygamber bunu kendi eliyle
silmiş ve bir gün buna benzer bir olayı O'nun da yaşayacağını Hz.
Ali'ye haber vermiştir.




EHL-İ BEYT ÂLİMLERİNİN HARİCİLER'LE İLGİLİ FARKLI YAKLAŞIMLARI

Ehl-i Beyt kaynaklarında bu konuyla ilgili daha farklı ifadeler
vardır. Onlara göre Hariciler baştan beri tahkim olayına karşı idiler.

Nevbahti'nin Fıraku'ş-Şia adlı eserinde yazdığına göre;

"Hariciler, halkın imam üzerinde bir hakkı olarak bilinen sınır
boylarını kapattığı için Hz. Ali'den ayrıldılar. Hakemlerin hükmü-
ne başvurunca onu, Şam sınır boylarını fetihlere kapatmakla suç-
ladılar."

Ancak Hariciler kendi içinde bölümlere ayrılmaktaydı. El-Fitne
ve Vak'atu'l-Cemel adlı eserden öğrendiğimize göre, Hariciler'in
büyük bölümünü ibadet ve takvalarıyla meşhur olan Kurralar oluş-
turuyordu. Hz. Ali'nin ordusunun içinde Basra ve Kûfe Kurraları
olarak iki grup vardı. Kûfe Kurraları Hz. Osman'ın öldürülmesiyle
suçlanıyorlardı. Ancak Basra Kurralarının böyle bir problemi yoktu.






 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21 
X