ehlibeyt.com internet
sitesinde yer alan tüm
içerikler 'ehlibeyt.com'
kaynak gösterilerek
kullanılabilir.






HZ. ALİ'YE BİAT EDİLMESİ / 2

Müslümana eziyet etmek, hak etmediği sürece helal değildir.
Umumun haklarına riayet edin. İnsanlar sizin önünüzde duruyorlar.
Arkanızda da sizi tehdit eden bir kıyamet var. Yükünüzü hafif tutun
ki öncekilere tez ulaşasınız. Zira insanlar kendilerinden sonrakileri
bekliyorlar. Kulları ve beldeleri hakkında Allah'tan korkun. Arazi
ve hayvana varıncaya kadar her şeyden sorulacaksınız. Allah'a ita-
at edin. O'na isyan etmeyin. Hayrı gördüğünüzde alın. Şerri gör-
düğünüzde bırakın. 'Yeryüzünde az sayıda olduğunuzu ve zayıf
sayıldığınızı hatırlayın.' (Enfal: 26)."1161

Hz. Ali'ye yapılan biat, halkın tamamının katılımı ve isteği üze-
rine olmuştur. Biat töreni sırasında çıkan izdihamı Hz. Ali şöyle
anlatmaktadır:

"Ayakkabıların bağı açıldı. Abalar omuzlardan düştü. Güçsüz-
ler ayaklar altında kaldı. Halk bana biat etmek için o kadar istekli
ve sevinçliydi ki, bu durumdan çocuklar bile hoşlanmış, güçsüz
yaşlılar bile bana biat etmek için gelmişlerdi. Genç kızlar ise biat
manzarasını görmek isteğiyle yüzlerindeki peçeleri açmışlardı."1162




HZ. OSMAN'IN KATİLLERİNİN CEZALANDIRILMASI MESELESİ

Hz. Osman'ın katillerinin yakalanması meselesi hem Emeviler'in,
hem de Talha ve Zübeyr'in devamlı surette gündemde tuttukları bir
meseleydi. Hz. Ali halife olur olmaz bu konuyla ilgilenmiş ve bir
soruşturma başlatmıştı. Ancak ortada tam bir kargaşa söz konusuy-
du. Öldürüldüğü sırada halifenin yanında olan ve parmakları kesi-
len eşi Naile bile, katilin kimliğini tespit edememişti.1166

Hz. Ebu Bekir'in oğlu Muhmmed b. Ebu Bekir, Osman'ı öldür-
mekle suçlananlar arasındaydı. Ancak Hz. Ali tarafından yapılan
sorgulamada onun katil oluğunu gösteren kesin bir delile rastlan-
mamıştı.1167

Öte yandan sayıları on bini bulan bir grup Hz. Osman'ın kendi-
leri tarafından öldürüldüğünü iddia ediyorlardı.1168




TALHA VE ZÜBEYR'İN DURUMU

Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avam kedi rızalarıyla Hz.
Ali'ye biat etmişlerdi. Ancak ileride anlatacağımız bir takım sebep-
lerden ötürü "baskı altında biat ettiklerini" söyleyerek Hz. Ali'nin
karşısına geçtiler. Hz. Ali bu konuda şunu söylüyor:

"Sanıyor ki, eliyle biat etti. Gönlüyle etmedi. Oysa ki biat et-
tiğini ikrar etmekte kalbiyle etmediğini söyleyip yaptığını inkar
eylemekte. Peki öyleyse ya buna dair bir hüccet göstersin, tanık
getirsin, yahut da çıktığı, bozduğu biate geri dönsün."1170

Nehcü'l-Belağa'da ifade edildiğine göre:

Pek çok kimse gibi Talha ve Zübeyr'in de Hz. Ali'den bir takım
maddi beklentileri vardı. Beytü'l-Mal'dan herkese eşit miktarda
ödenek dağıtılması uygulamasına en fazla karşı çıkanların başında
geliyorlardı.1171




VALİLERİN GÖREVDEN ALINMASI

Hz. Ali halifeliğe geçer geçmez aldığı ilk kararlardan biri başta
Muaviye olmak üzere Osman'ın atadığı valileri görevden almak
oldu.

H.36 yılının başında sâlih ve seçkin kimseleri İslam Devleti'nin
belli yerlerine vali olarak atadı.

Bunlardan bazıları şöyledir:

Osman b. Huneyf'i Basra'ya
Ammar b. Şehab'ı Kûfe'ye
Ubeydullah b. Abbas'ı Yemen'e
Kays b. Saad'ı Mısır'a
Sehl b. Hanif'i Şam'a
Malik b. Eşter'i Mısır'a vali olarak atadı.1177




VALİLERİN GÖREVDEN ALINMASI / BU KONUDA İHTİLAF VAR! / 1

Bazı tarihçiler, Hz. Ali'nin bu valileri azletmekle büyük bir siya-
si hata yaptığını söylemektedir. Muaviye kötü bir idareci olsaydı 20
yıl Şam'da valilikte kalamazdı diyenler vardır.

Ancak Hz. Ali kendi ifadesiyle desiseli iş görmeyi reddetmiş,
imanına takvasına ve geçmişine kesin olarak güvendiği insanları
idareci olarak atamıştır.

Hz. Peygamber'in Beytü'l-Mal taksiminde izlediği yol şöyley-
di: Malın belli kimselerin elinde birikmesine izin vermez, beyaz-
siyah, Arap-Acem demeden tüm Müslümanlar arasında eşit olarak
bölüştürürdü. Allah Resulü'nün taksimattaki uygulaması bu kadar
açık ve netti.

Ancak ikinci ve üçüncü halife dönemlerinde durum tamamen
değişti. Hz. Ebu Bekir, ganimetleri biriktirmeden, hemen Müslü-
manlar arasında paylaştırıyordu.

Ancak ikinci halife Ömer, Beytü'l-Mal'ın taksimi konusunda
bazı kimselere derecelerine göre haklar verdi.




VALİLERİN GÖREVDEN ALINMASI / BU KONUDA İHTİLAF VAR! / 2

Bu uygulama, başta Kureyş ve Emeviler olmak üzere kimseyi
memnun etmedi. Mervan b. Hakem, Talha ve Zübeyr bu kimselerin
başında geliyordu.

Talha ve Zübeyr, Hz. Ali'ye giderek bu uygulamaya itiraz ettiler
ve şöyle dediler:

"Bizim Allah'ın Peygamberine yakınlığımız var. İlk Müslüman-
lardanız, geçmişte cihat etmiş kişileriz. Sen ise herkese ne kadar
veriyorsan, bize de o kadar veriyorsun. Oysa ne Ömer, ne de Os-
man bize eşit pay vermezlerdi. Bizi daima başkalarından üstün tu-
tarlardı."

Hz. Ali şöyle dedi:

"İşte Allah'ın Kitabı, bakın, orada size ne kadar hak görülüyor-
sa, o kadar alın..."




CEMEL SAVAŞI

Hz. Ali biatı bozarak kendisinden ayrılan Talha ve Zübeyr hak-
kında şunları söylüyor:

"Allah'a yemin olsun ki, Bana karşı yapılan bir kötülüğü red-
detmediler. Benimle aralarına insaf ölçüsü koymadılar. Şimdi terk
ettikleri hakkı ve kendilerinin akıttığı kanı (Hz. Osman'ın katil-
lerinin cezalandırılması taleplerini kastediyor). istiyorlar. O kanın
akıtılmasında ortakları olduysam onların da bunda payı vardır. Yok
onu Benim dışımda üstlendilerse, intikam almak bu durumda onla-
ra karşı olmalıdır..."

Cemel Vakası'ndan sonra ise şunları söylemektedir:

"... Allah'ım onlar akrabalık bağını kestiler. Bana zulmettiler,
biatımı attılar. İnsanları Bana karşı ifsat ettiler...Ben çatışmadan
önce vazgeçmelerini söyledim. Çarpışmaların öncesinde onları
bekledim. Ancak nimeti küçümsediler. Esenliği reddettiler..."1188




TALHA VE ZÜBEYR'İN ANLAŞMAZLIĞI / 1

Talha ve Zübeyr, kendi rızalarıyla Hz. Ali'ye biat etmiş ancak
daha sonra biatlerinden dönerek O'na karşı ayaklanmışlardı. An-
cak ikisinin arasında da ciddi bir anlaşmazlık vardı. Basra yolunda
cemaat namazında imamlık yapma konusunda birbirlerine girdiler.
Sonunda Hz. Aişe her ikisini de namazda imamlık yapmaktan men
edip bu görevi Zübeyr'in oğlu Abdullah'a verdi. Muaz diyor ki:

"Allah şahit olsun ki bu ikisi Hz. Ali'yi alt edip muzaffer olsalar da
asla hilafet konusunda anlaşamazlardı"1192

Hz. Aişe ve beraberindekiler Basra'ya doğru ilerlerken şöyle bir
hadise meydana gelmiştir:

"Ümmü'l-mü'minin Hz. Aişe Haveb bölgesinin adını duydu-
ğunda şöyle dedi: 'Ben geri dönmeliyim. Zira bir gün Peygamber
aralarında benim de bulunduğum hanımların yanında şöyle buyur-
muştu:




TALHA VE ZÜBEYR'İN ANLAŞMAZLIĞI / 2

Ancak Kûfeliler'den Hz. Ali'nin ordusuna katılanlar da oldu.
Hz. Ali onlara hitaben şu konuşmayı yaptı:

"Ey Kûfeliler! Sizi Basralı kardeşlerimizle savaşmak üzere da-
vet ettim. Dönerlerse bu bizim istediğimiz şey. Eğer ısrar ederlerse
onları rıfk ile tedavi etmeye çalışacağız. Onlar haksız bir harekete
girişmeden biz başlamayacağız. Allah'ın izniyle salah olanı fesada
tercih edeceğiz. Kuvvet ve kudret ancak Allah'tandır."1199

Bu konuşma Hz. Ali'nin hadiseye bakışını gözler önüne sermektedir
Yol boyunca Talha ve Zübeyr'e de pek çok mektup yazan Hz.
Ali, onları fitneye alet olmamaları için uyardı.

Ancak Hz. Ali'nin, bu barış çağrılarına hiçbiri olumlu bir cevap
vermedi. Bunun üzerine İmam Ali askerlerine şu çağrıyı yaptı:

"Karşı taraf aleyhine bir mazeret ortaya konulmadan ve kesin
bir kanıt sunulmadan hiç kimse ok fırlatmasın. Taş atmasın, mızrak
saplamaya kalkmasın."1200




TALHA VE ZÜBEYR'İN ANLAŞMAZLIĞI / 3

Hz. Ali Basralı askerlere de duyuru yaptırdı, "Askerlerimizin
yanında malı olan varsa gelsin alsın" denildi. 1208

Hz. Ali'nin ordusunda bulunan bazı kimseler şöyle dedi:

"Ey Emirü'l-mü'minin, onların kanları bize helal oluyor da eş-
leri niçin olmuyor."

Hz. Ali, "Kıble ehli hakkındaki uygulama budur" dedi. Ve sonra
ekledi:

"Hadi o zaman söyleyin, onların reisi olan Aişe kimin payına
düşecek?"

Adamlar derhal dağıldılar ve "Allah'a istiğfar ederiz" dediler.




ZÜBEYR BİN AVVAM'IN ÖLDÜRÜLMESİ TALHA B. UBEYDULLAH'IN ÖLÜMÜ

Hz. Zübeyr, Cemel Savaşı'nın henüz başlarında savaş mey-
danından ayrıldı. Ancak başlarında Amr b. Cürmüz'ün bulundu-
ğu bir grup onu takip etti ve Siba vadisinde ona yetiştiler. Amr,
uyku halindeyken kendisini katletti. Rivayete göre başını kesip Hz.
Ali'ye getirdi. Büyük bir mükâfata nail olacağını sanıyordu. Ancak
öyle olmadı. Hz. Ali onu cehennemle müjdeledi. Ve şöyle dedi:

"Resulullah'tan şöyle işittim: Her peygamberin bir havarisi vardır.
Benim havarim de Zübeyr'dir." 1221

Hz. Ali, Zübeyr'in kılıcını görünce şöyle dedi:

"Bu kılıç, Resulüllah'a gelen sıkıntıları uzun süre O'ndan uzak-
laştırdı." 1222




ABDULLAH B. SEBE FİTNESİ

Sünni ve Ehl-i Beyt kaynakları, Hz. Osman'ın şehadetinden iti-
baren gelişen ve ümmetin bölünmesine yol açan fitne olaylarında
aslen yahudi olan Abdullah b. Sebe'nin rolünün büyük olduğunu
yazmaktadır. İbn Sevda lakaplı Abdullah b. Sebe'nin kurduğu sa-
pık esaslara dayalı Sebeiyye Tarikatı mensupları fitne ateşini tutuş-
turdu, kin ve nefret tohumları ektiler. Sahabenin ileri gelenlerinin
ağzından uydurma mektuplar yazarak halkı kışkırtıyorlardı.1225






 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21 
X